ByMurad

Nefes almak ve vermek kadar süren bu koca ömürde; Bütün meselenin almak ve vermek dengesinde işin ahirinin güzellik bulması; olması gerekirdi!…

  Ayna Bakıyorum bu mezatta; Bana güzelliğimi  itiraf veya öven değil,  güzel olmayan taraflarımı tamamlayan olsun! Ne hikmetse herkes kendini güzelliğin abidesi ( put ) zan etmektedir…. Oysa insan eksiktir; tamamlanması gereklidir! 🖌️📨 ByMur

  Düşünür, Bilge insan Muhyiddin Şekur der ki: “İnsan ancak dostları kadar büyür, dostları kadar gelişir. İnsanın çapı, dostlarının çapı kadardır. Bir insanla dost olmak, geleceğinizi o insana emanet etmektir. Dostlarımızın, boyasıyla boyanır, ahlakı ile ahlaklanırız. Kişinin kalitesini, dostları belirler. Kim olduğunu bilmek isterse, kimlerle dost olduğuna bakmalı insan. Adaletin önderi Hz. Ömer’in dediği gibi; “Kişinin dostu; aklının kılavuzudur.” Herkes, kendi “ayarına”, aklına göre dost edinir. Her kuş, kendi cinsiyle uçar. Kartallar kartallarla. Kargalar kargalarla... Hayallerini, umutlarını, hedeflerini gerçekleştirmene destek veren, seni yüreklendiren, sana omuz veren, seninle aynı yöne bakan, aynı değerlere sahip insanla dost olmalı. Akıllı insan, kime akıl danışacağını bilen insandır. Akıl danışacağın insanla dost ol. İnsanın hayatında, mutlaka kendine öğüt veren gerçek dostları olmalı. Çünkü gerçek dostlar, insanın "hayat sigortasıdır." Nasıl bir insan olmak istiyor...

Her güzelin elbet vardır bir küsuru! Güzeli güzel yapan değil ; kusuru! Güzel görende güzel olan; küsuru! Dil sevdi mi ; göz kapar her kusuru! Yaradan, sevgiyle yaratmış insanı kâmil! Kul, severse; olur imanı tam ve tekmil! Kalbim karar kıldı; bilmek için sevmeyi! Ya Rab, nasip eder kula; kalbe mukabil! 🖌️💌By Mur

 Kardeşlik bağı olsa gerek yürekleri birleştiren sevgi! Kan kardeşliğinin başaramadığını bir nebze iyilik ve vefa bunu mümkün kılan!… ~~~ Yaşanan deprem sonrası ressamın peyzajının düşündürdükleriyle… Güney Koreli bir ressamdan  geçmiş ve bugünün dostluğu 🇰🇷❤️🇹🇷 

Deprem miydi yoksa zelzele mi? Öncelikle akl eden insan bunu çözümlemeyebilmelidir ki yaşananların ve yaşanılacak olanların tam olarak idrakine varalım. Deprem demek olan "zilzal" surenin ilk ayetinde geçer. Nisa suresinden sonra Medine'de inmiştir. 8 ayettir. Kıyametin kopmasından, insanların yeniden dirilip hesap vermelerinden, herkesin  -iyi ya da kötü-  ettiğini bulacağından bahseder. "Zelzele" ıztırap, şiddetli bir hareket, yeryüzünün titremesi demektir. Türkiye topraklarında vuku bulan ve şiddetini yoğunlukla müslüman olan topluma gelmesinde de ayrı bir öneme sahip olan ve dünyanın her bir yanında hissedilen bu deprem inanan insanlar için Zilzal suresini hatırlatıp buna mukabil yaşananları tartması elzem olsa gerektir. Deprem sonrası bölgeye insani yardımların her türlü yoğun olarak yağmasına mukabil bunların genel mahiyetinin maddi olması göz önünde tutulması veya yapılması akıl tutulmasının örneği olabilir. Şöyle ki deprem sonrası insanlar normal mi yoks...

  Garipler Garip bir hülya ki herkes gibi çoğu insanın fıtratında olanı kabiliyetler ölçüsünde ve kaderin zembereğinde doğum ile ölüm arasında sonsuzluğun bilinmez ülkesinde bir lahza bile olmayan yaşamının neredeyse yarısını ölümün kardeşi olan uykuda bir hayat yaşamayı seçer ki gerçek mi yoksa rüyamı bilinmez!.. O günün yaşanmışlığının ardında belki bir perde aralanırda hülyasını süsleyen o güzeli bir daha görebilmek umuduyla baş koyar tek kişilik yastığına ve acaba der... Kaderin zembereğinde sallanan, insan Adem'in varlığında; gölge asıl yol alan Semek, havada sinek, kararında sevmek Emek emek, ekmektir bu hamuleyi taşıyan Rızık; vermeseydi yezdan,  Nasıl bulurdu can bu insan

  Deprem sonrası duyguların dalgalanması Yaşananlar çok yönlü olarak ele alınabilir olsada insan olarak his ve duyguların dengelenmesi adına maddi yardımlardan evvel gönüllere dokunmak gerekmektedir. İnsan,  ihtiyaç ve muhtaçlığı ile insan olabiliyor ki bu güzel!.. İnsan kendini başka bir insanın gönül aynasında bulur ve dengelenir! İhtiyaca binaen bir nebze nefes almaya sebeb olması temennisiyle! “ Aslında herkes başkalarında kendini arar.  İnsan kendi evini başkalarının evlerinin kapılarını çalarak bulur.” ~Osho, Sessizliği Dinlemek

Deprem ve getirdikleri Depremin getirdikleri olarak başlık atmamız kesinlikle götürdüklerinin bizim olmadığının vurgulanmasıdır. Mal sahibi  Mülk sahibi Hani bunun ilk sahibi? Mal da yalan, Mülkte yalan, Biraz önce depreme birebir şahitlik etmiş muhterem bir arkadaşımı aradığımda anlattıklarıyla aktarmayı diledim. İnsanlar evlerinden yalın ayak kendini karlı soğuk ayazda sokağa atarak konfor alanlarından çıkıp asıl evlerine;  doğaya kendilerini zorunlu ve isteyerek yaratanı hatırlayıp can-ı gönülden riya ve şirk olmadan dillerin Allah’ı zikri semada yankılanmıştır. Sur’un üflenmesiyle yaşanacak olanların küçük bir hatırlatması hükmünde; depremle yüzleşilmiş olduğu ve aynelyakin yaşanmış oldu! “ Bir musibet, bin nasihatten evladır!” Zaman tünelinde sıkışmış ruhların adeta ferah feza bularak iman nurunu hakkalyakîn olarak nefes alınmasına vesile olsun! İnşallah bu yaşanan acılar yarınlar için atılmış bir tohum hükmünde bin başakta bereketli kılsın Rabbülalemin, amin!