Deprem ve sonrası

Deprem miydi yoksa zelzele mi?

Öncelikle akl eden insan bunu çözümlemeyebilmelidir ki yaşananların ve yaşanılacak olanların tam olarak idrakine varalım.

Deprem demek olan "zilzal" surenin ilk ayetinde geçer. Nisa suresinden sonra Medine'de inmiştir. 8 ayettir. Kıyametin kopmasından, insanların yeniden dirilip hesap vermelerinden, herkesin 

-iyi ya da kötü- 

ettiğini bulacağından bahseder.

"Zelzele" ıztırap, şiddetli bir hareket, yeryüzünün titremesi demektir.

Türkiye topraklarında vuku bulan ve şiddetini yoğunlukla müslüman olan topluma gelmesinde de ayrı bir öneme sahip olan ve dünyanın her bir yanında hissedilen bu deprem inanan insanlar için Zilzal suresini hatırlatıp buna mukabil yaşananları tartması elzem olsa gerektir.

Deprem sonrası bölgeye insani yardımların her türlü yoğun olarak yağmasına mukabil bunların genel mahiyetinin maddi olması göz önünde tutulması veya yapılması akıl tutulmasının örneği olabilir.

Şöyle ki deprem sonrası insanlar normal mi yoksa moral olarak çökmüş mü?

Bu binaların çöküşünden daha vahim olarak moral değerlerinin çöküşü söz konusu olabilir ve asıl normun bu zelzeleye bütün insanlığın 

“ İnsan’ı yaşat ki insanlık yaşasın” 

felsefesinin güdülmesi mi?

Yoksa

“

İnsan, 

Ahlak’ın çöküşünün farkına varıp;

İnsanlığı tekrar ele alıp yaşatmalıdır”

olarak mı devam etmelidir?

Hayatın anlamı;

elbet hayvan gibi yaşayıp insanlık taslanmasıyla elde edilemez!…

Bu asırda kavram ve anlamların teknolojik gelişmelerin tesiriyle ve bilginin ulu orta serpilmesiyle tabiri caiz ise 

“Sağlık çorbası ( hastaya şifa olsun )” diye mi ?

Yoksa;

Cadı kazanında insanı büyüleyen

ve tadına bakanın azgınlığını artırıp insanlığı yok eden “ zehir “ mi olur?

Bunları okumak ve anlamak için sadece “İnsan” olmak; 

insanlığını önce benliğinde sonra sosyal olarak yaşanması ve yaşatılması için çabalanmalıdır!…

Naçizane bu yazı bu düşüncenin ürünü olup bir nebze buna vesile olabilmek için ele alındı.

Bütün insanlığa yapılan son peygamberin ilk vahiy emri 

“ Oku “

1.Oku, O Rabbin ismiyle ki:

Yaratmıştır.

2. İnsanı bir alaktan yarattı.

3. Oku ve Rabbin sonsuz kerem sahibidir.

4. Ki: O kalem ile öğretmiştir.

5. O insana bilmediği şeyleri öğretti.

6. Sakın: Şüphe yok ki: insan elbette azar.

7. Kendisini ihtiyaçtan kurtulmuş görünce.

8. Muhakkak ki: Dönüş, ancak Rabbinedir.

~~~

19. Sakın onu dinleme de secde et ve yaklaş

~~~

Surenin tamamını ele almadık ki insanın ne yaparsa kendi eliyle yaptığının ve yapacak olduğunu okuması için!…

Dönüşüm ve düşüncenin bağdaşması için kendi önyargılarınızdan arınmanız ve tanımak istememiz gereklidir.

İhtiyaca binaen bir nebze nefes almaya sebeb olması temennisiyle!

Deprem ve getirdikleri;

Depremin getirdikleri olarak başlık atmamız kesinlikle götürdüklerinin bizim olmadığının vurgulanmasıdır.

Mal sahibi 

Mülk sahibi

Hani bunun ilk sahibi?

Mal da yalan,

Mülkte yalan,

Deprem akabinde birebir şahitlik etmiş muhterem bir arkadaşımı aradığımda anlattıklarıyla aktarmayı diledim.

İnsanlar evlerinden yalın ayak kendini ;

karlı ,soğuk, ayazda sokağa atarak konfor alanlarından çıkıp asıl evlerine; 

toprağa yaklaşarak kendilerini zorunlu ve isteyerek yaratanı hatırlayıp can-ı gönülden riya ve şirk olmadan dillerin Allah’ı zikri semada yankılanmıştır.

Sur’un üflenmesiyle yaşanacak olanların küçük bir hatırlatması hükmünde; zelzele ile yüzleşilmiş olduğu ve aynelyakin yaşanmış oldu!

“

Bir musibet, bin nasihatten evladır!”

Zaman tünelinde sıkışmış ruhların adeta ferah feza bularak iman nurunu hakkalyakîn olarak nefes alınmasına vesile olsun!

İnşallah bu yaşanan acılar yarınlar için atılmış bir tohum hükmünde bin başakta bereketli kılsın Rabbülalemin, amin!