Kayıtlar

Şubat, 2022 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Aile kavramı üzerine notlar

Bu not aile kavramını sorgulayan ve feminist bir düşüncenin ; kadının ailesinden alınarak başka bir aileye katılmasına karşı olan bir görüşe verilen cevaptır. Farklı bir yorum getirelim mi; insanın temel görevlerinden biridir ki çoğalmak yani neslin devamlı kılınmasıdır!… Bunun hayvanlardan farklı ve insanın atalarının uygulaya geldiği yöntemleri kullanması gayet olağandır. Bunun mümkün kılınabilmesi için evlilik şarttır!… Evlilik kurumunun koşul ve şartları toplumların yaşantılarına göre çeşitlilik göstermektedir! Çağımızdaki  uygulamalar uzay sevdasından dolayımıdır, yoksa farklı bir metod mu deneyimlenmek istemesinden midir nedir?… Sorgulamaya geçer!.. Evlilik iki farklı insanın başbaşa vererek uygulamaları insani normlarda olduğunda ki bu özellleridir! Sorguladığınız konu başlıkları bunlara göre düşünüldüğünde evliliği küçümser bir vaziyet almaktadır!…  Değindiğiniz konular belki bu dönemde gelenekten uzaklaşıp, evrensel normlar geliştiğinden olsa gerek problem teşkil eder...

İnsanoğlu & Notlar

İnsanoğlunun yegane bilgisinin aslında hiç birşey bilmediğinin farkındalığıyla, ne bilirse bilsin, mutlak surette bilmediği şeylerin cehaletinde kalacaktır ki önemli olanın okumak ve bilmekten ziyade onu hayatına ne kadar tatbik kabiliyeti geliştirip, çevresine ne kadar ışık verebildiğidir!…  Eh tabi ki herkesin ışık olması apayrı bir konudur. İnsanın insan olabilmesi ve kalabilmesi için sevgiyle yaratılanın sevgi üzerine sağlam duruşuna bağlıdır! Sevmenin ne manaya geldiğini bilmeyenden ve sevmeyi beceremeyenden hiçbir şey bekleyemezsiniz!… İnsan ruh eşini arayıp bulabilmesi için önce kendini sevmesi ve ruh güzelliğine erişmesi gerekecektir!… İnsan olarak yaşamayı becerebilirsek herşeyin yerli yerinde ve zamanında gerçekleştiğini hissedebiliriz!… Bunun için çok değil birazcık kendimiz olmayı ( sahte ve taklit hayatlardan uzaklaşmak ) denemekle başlanabilir. Yürekteki her bir yarayı inançla tedavi edebiliriz sadece!… Aynadaki yansımanın kendisinin olduğunu anlamak için mutlak kırk ...

Şubat sabahı

Bir şubat sabahı uyandım düşlerimden, Bir âsûde gün ki güneş açmış ufuktan, Soğuk değil hava yürüdüm üşümeden, Yürür sefine, sinemde; yâve deşmeden!… Kim bilir bu kaçıncı doğuşu; aynı noktaya! Kim bilir bu kaçıncı geçişim bu noktadan! Nükte ki bu kaçıncı buluşma, kavuşmadan! Gurbet, bu yol, kaçış yok ki yaşlanmadan!.. Gün doğmuş, gün batmış;kimin umrunda? Güneş doğar ki sözde; dünya durmadan! Dünya dönmüş, gün batmış; kim farkında? Doğan insan imiş, batan güneş sonunda! Karanlığın da gölge var olmuş, ışık olmasa da!… Kalk, uyan; yak bir kandil, sabah olmadan!… Yüreğinde aşk, dilde tekbir; umden olmasa da! Gölgen secde eder; secde nedir bilmesen de!.. ~ ByMur🐜

Su’ya yazılan kader ve hayat

  Su’ya yazılan kader ve hayat Bir fırtınalı havanın akabinde durgun deniz hayal edin işte böyle bir zeminde ki sakin ılık bir rüzgarda hafif çarşaf gibi denizde seyir halinde düşüncelere dalmıştım! Düşüncelerimin sessizliğini boğan sadece makinanın aynı ritimde çıkardığı ben burdayım dercesine, peşinden yutmak için kovalayan bir canavar misali çıkardığı homurtaları umursamadan daldığım hayallerde hayatımın ritminin ve görünümünün çarşaf gibi    dümdüz bir zeminde olmasını dilemekten ibaretti ve seyir halinde olduğum bindiğim bu gemide , hayatımında bu dünya gemisinde uzayda sonsuz bir boşlukta seyir etmesiydi aslında!... Görünüşte herşey birbirinden alalade bağımsız gibi görünsede aslında görünmez bağlarla örülmüş kaderin fırtınalı denizinde ; denizi oluşturan her zerre su tanesinin , sonsuzlukta damla hükmünde olan dünya gemisinde hiç hükmünde olduğu kadar , hep hükmünde olabilecek bir benliktim adeta!... Dün yaşadığımız fırtına kimbilir hangi tırtılın kozasından çıkan ...